Çarşamba, Eylül 18, 2024

DUYURULAR

Dr. Ekrem Karakaya’yı saygıyla anıyoruz.

Değerli meslektaşlarımız, İki yıl önce bugün görevi başında uğradığı silahlı saldırı sonucu kaybettiğimiz genç meslektaşımız Dr. Ekrem Karakaya’yı ve sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımızı saygıyla anıyoruz. Sağlıkta şiddetin sona ermesi için acilen, başta TTB’nin önerdiği etkin yasanın çıkarılması olmak üzere tüm önlemlerin alınmasını talep ediyoruz. Bunun için hep birlikte mücadele edeceğiz. Saygılarımızla. Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Yönetim Kurulu

basın açıklamaları

Sağlık Bakanlığı’nın Kutladığı Halk Sağlığı Haftası Hakkında Basın Açıklaması

Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Eskişehirliler,   2001 yılından bu yana Sağlık Bakanlığı, 3-9 Eylül haftasını Halk Sağlığı Haftası olarak kutluyor. Bu hafta Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, sosyal medya hesaplarından halkımızı sabah yürüyüşlerine davet etti, sağlıklı beslenme için et, süt, yumurta, sebze, meyve yenilmesini önerdi. Bu paylaşımlarla ülkemizi yönetenlerin toplumun büyük kesiminden ne kadar uzakta olduğu bir kez daha görünür oldu. Sayın Bakan’ın, neredeyse gece karanlığında yola çıkan işçilerimizi, pazarın son saatlerinde kasalarda bırakılmış sebze, meyveyi almaya gelen kadınlarımızı görmesini bekliyoruz. Değerli Basın Emekçileri, Sağlık, kişilerin fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam iyilik halinde olmasıdır. Halk sağlığı ise, işte bu iyilik için gerekli tüm koşulların sağlanmasını ve hastalıkların önlenmesini ifade eder. Peki ülkemizde bu açıdan durum nedir? BES-AR’a göre, Ağustos ayında 4 kişilik aile için açlık sınırı, 26 bin 832 TL, yoksulluk sınırı 73 bin 462 TL, tek başına yaşayan bir kişinin asgari yaşam maliyeti 31 bin 133 TL’dir. Ülkemizde milyonlarca asgari ücretli 17 bin TL ve milyonlarca emekli 12 bin TL gibi açlık sınırının çok çok altında gelirle ayakta durmaya çalışmaktadır. Çocuklarımız yatağa aç giriyor, okula aç gidiyorlar. Yaklaşık 10 milyon yurttaşımız işsiz. İş bulabilenler, işsizlik tehditi altında insan onuruna yakışmayan çalışma koşullarına mecbur bırakılıyorlar. İş cinayetlerine kurban ediliyorlar. Gençlerimiz eğitime ulaşamıyor, mutsuzlar, umutsuzlar. Çareyi yurt dışına göç etmekte arıyorlar. Kadınlarımız, çocuklarımız öldürülüyorlar. Yaşlılarımız, yaşamlarının bu kıymetli dönemlerinde hak ettikleri neredeyse hiçbir şeye ulaşamıyorlar. Güvenli barınma koşullarının olmaması yine milyonlarca insanımızın sorunu. Sokaklarımız güvenli değil, şiddet kol geziyor. Ülkemizin dört bir tarafında yaşadığımız çevre katliamları da büyük bir halk sağlığı sorunu olarak karşımızda. Şehrimizde Mihalgazi Alpagut ve Tepebaşı Atalan Mevkii’nde yapılmak istenen siyanürlü altın madeni de ormanlarımızı, tarımı, hayvancılığı, akarsularımızı yok ederek, insanlarımızı yüzyıllardır yaşadıkları, ürettikleri topraklardan göçe zorlayarak büyük bir halk sağlığı felaketi olarak karşımızda. Elbette biz buna karşı duracağız ve asla izin vermeyeceğiz. Halk sağlığı alanında yaşadığımız olumsuzluklar sadece bunlar değil maalesef. Ülkemizde bazı aşıların bulunamaması yanında son yıllarda bilim dışı inanışlarla aşı karşıtlığının ve çok çeşitli bilim dışı tutum ve uygulamaların arttığını ve bunların olumsuz sonuçlarını görüyoruz. Örneğin, 2012’de 51 olan kızamık vaka sayısı, 2023’te 4 bin 959 oldu. Tüm bunların yanında, ülkemizde tam da 2001 yılından bu yana yönetimde olan anlayış maalesef sağlığı topyekün özelleştirmiş ve artık ulaşılamaz noktaya getirmiştir. Bu anlayış bizlerin reddettiğimiz ve durdurulması için mücadele verdiğimiz, paran kadar sağlık anlayışıdır. Bu anlayışta ne hastanın ne de sağlık çalışanlarının en ufak kıymeti yoktur. Hastalıklardan koruyamadıkları insanlarımızın maalesef tedavi edilmesi de imkansız haldedir. İnsanlarımıza reva görülen muayene için randevu bulunamamasıdır. Hekimler ise, güçlükle randevuya ulaşabilen hastalarımızı sadece 3-5 dakika içinde muayene etmeye zorlanmaktadır. Sayın Bakan’ı aşı karşıtlarına ve bilim dışı sözde tıp uygulamalarına karşı itiraz etmeye ve 3-5 dakikada hasta bakmaya zorladıkları meslektaşlarımızın halini görmeye davet ediyoruz. Son cümlemiz şudur: Merkezinde rantın, paranın değil, insanın ve bilimin olduğu, liyakat sahibi yöneticilerin görevlendirildikleri, iyi eğitimin, şeffaflığın, hukukun, demokrasinin, barışın yani insan haklarının olduğu koşullarda halkın gerçek anlamda sağlığından söz edilebilir. Aksi, yani şimdi bizlerin yaşadığımız durum, sadece ‘Dostlar alışverişte görsün.’ sözünden ibarettir. En kısa sürede gerçek anlamda halkın sağlığından bahsedeceğimiz günlere ulaşmayı diliyoruz, bunun için mücadelemize devam ediyoruz ve edeceğiz. Saygılarımızla.   Dr. Nazan Aksaray Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Yönetim Kurulu Adına

genel

Odamız Başkanı’nın Yeni Mezun Meslektaşlarımıza Mektubu

Sevgili Genç Meslektaşlarımız,   Uzun ve zorlu bir eğitim sürecini başarıyla tamamladınız ve yemin ederek insan sağlığına, insanlığa hizmet etme yolunda hekimlik mesleğine adım attınız. Hepinizle gurur duyuyoruz.   Yemin ettiğiniz değerler, sizlerin her zaman en önemli rehberiniz olacaktır. Her bir kelimesine bağlı kalacağınıza inancımız tamdır.   Bilginiz ve öğrenmeye olan sevginiz, emeğiniz, meslektaşlarınızla dayanışmaya, ekip anlayışına olan inancınız ve sıkı sıkıya sarıldığınız mesleki ilkelerimizle, hastalarınıza en üst düzeyde şifa sunacağınıza ve ülkemizin sağlık ortamına en iyi şekilde hizmet vereceğinize yürekten inanıyoruz.   Sevgili Genç Meslektaşlarımız,   Türk Tabipleri Birliği ve onun çatısı altında görev yapan tabip odaları, meslek yaşamınız boyunca sizlerin her zaman yanınızda olacaktır. Her nerede olursanız olun, hemen ulaşacağınız güvenli limandır tabip odanız.   Türk Tabipleri Birliği’nin kökenleri, kuruluşu, tarihi ve yasal çerçevesi ülkemizde modern tıp eğitiminin ve sağlık hizmetlerinin gelişimiyle paralel olarak şekillenmiştir.   Ülkemizde ilk tıp cemiyeti 14 Şubat 1856’da  Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane adıyla  kurulmuştur. Bu kuruluş, hekimleri bir araya getiren ilk örgütlülük adımıdır ve önemli etkileri olmuştur. Süreç içinde ilerlemelerle, Cumhuriyet Dönemi’nde Etibba Odaları’nı görürüz. 1929 yılında ilk kurulan Odamız, 3. Mıntıka Etibba Odası adıyla bugünkü İstanbul Tabip Odası’dır.   23 Ocak 1953 tarihinde ise 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu yürürlüğe girer ve bu kanunla Türk Tabipleri Birliği resmen kurulur. Odamız da 1953 yılında kurulmuştur.   Türk Tabipleri Birliği, kanunla kurulmuş, anayasal dayanağı olan, üyesi olsun olmasın tüm hekimler üzerinde yetkileri bulunan, ülkemizin yüz akı, biricik meslek örgütümüzdür. Bir kamu kuruluşu olarak, hekimlerin haklarının, meslekî bağımsızlığının, etik değerlerimizin,  halkın sağlık hakkının ve sağlık alanındaki bilimsel düşüncenin korucuyusu ve geliştiricisidir. Başta 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu olmak üzere ilgili yasa ve yönetmelikler, Türk Tabipleri Birliği’ni tüm bu konularda yetkili kılar. Bugün 106.168 meslektaşımız, Türk Tabipleri Birliği’nin üyesidir.   Tabip odaları, her ilde Valiliğe bağlı İl Hıfzıssıhha Kurulu, İnsan Hakları Kurulu ve benzer yapıların,  ulusal düzeyde ise Türk Tabipleri Birliği, bakanlıklara bağlı (Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Meslekleri Kurulu ve Tıpta Uzmanlık Kurulu, Adalet Bakanlığı’na bağlı Bilirkişilik Danışma Kurulu, Ticaret Bakanlığı’na bağlı Reklam Kurulu’nun doğal üyesidir.   Sevgili Genç Meslektaşlarımız,   6023 sayılı kanunun kabul edilen ilk halinde tüm hekimlerin meslek icrâsı için tabip odalarına üye olmaları zorunlu iken, 1983 yılında kanunda yapılan değişiklikle, mesleğini serbest olarak icrâ eden hekimlerin dışındaki hekimler için zorunluluk kaldırılmıştır.    Oysa bizim, genç meslektaşlarımızın her nerede görev yaparlarsa yapsınlar, meslek odalarına üye olacaklarına, mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmelerine, haklarını korumalarına ve sağlık hizmetlerinin daha etkin ve erişilebilir hale gelmesine katkıda bulunacaklarına olan inancımız tamdır. Odalarımızı sizlerin genç ve üretken ellerine teslim etmek istiyoruz.   Sizler umudumuzsunuz, geleceğimizsiniz. Hepinizi kutluyor, meslek hayatınızda başarılar ve iyilikler diliyoruz. Her zaman yanınızda olduğumuzu unutmayın.   Sevgilerimizle.    Dr. Nazan B. Aksaray  Eskişehir-Bilecik Tabip Odası   Yönetim Kurulu Başkanı